Selam arkadaşlar, yine bir yazıyla karşınıza, nacizhane huzurlarınıza çıkmış bulunmaktayım. Şaka lan kafama göre yazıyorum işte. Bahsetmek istediğim konu başlıktan da anlaşılıyor sanırım. Ama burda ''nasıl hatun kaldırılır'' ya da ''kadınları çözmenin yatağa atmanın şöyle böyle yapmanın yolları'' falan gibi şeyler anlatmayacağım, asla da anlatamam ne haddime. Ne üstadlar çözememiş bunları, ben mi ''anladım lan mevzuyu'' diyeceğim. Saçma olur tabii ki. Amacım sadece ama sadece günlük hayatımda karşılaştığım kadınların anlayamadığım huyları, yaptıklarını sinir olduğumdan ve kendilerini ne kadar üst görmelerine rağmen aslında hiçbirimizin birbirimizden farkımızın olmadığını anlatmak. Ya da siktiret bütün bu yazdığımı, sadece içimi döküyorum anasını satayım.Çünkü doğrusunu söylemek gerekirse benim kafamda olan çok az insan var çevremde ( nasıl kafam olduğunu siz düşünün artık amk) ve o yüzden yazıya döküp rahatlamak ya da buradan en azından birkaç kişinin can sıkıntısına girip buraya yazdıklarımı okuyacağını düşünerek birşeyleri paylaşmak.Neyse, bu konuya girmeden önce biraz kendimden bahsedeyim ki kötü hiçbir niyetimin olmadığını anlayın.Şaka bir tarafa, uzun zamandır, yaklaşık iki aydır ciddi şekilde kendimle başbaşa kaldım ve çok şey düşündüm. Sonra kalktım, atomu parçalayamayacağımı öğrenmem pek geç olmadı ve geri oturdum heheh. Çok yalnız kaldığım için çevremi gözden geçirmem ve neler olup bittiğini görmem için çok zamanım vardı.. Öncelikle çevremdeki bayanlar, ya da ne bayanı ya kadın işte. Kadınların davranışları, sürekli erkekleri suçlamaları ve aynı anda ironik olarak ''hepiniz aynısınız yeaaaağğ'' diye sızlanıp kendilerine kol gibi geçiren orospuçocukları yüzünden her erkeği onlar gibi zannederler ve ciddi bir cinsiyet ayrımcılığına girerler. Şimdi okuyan bayan arkadaşlar olursa bunu eğer, baştan söylüyorum: Söylediklerim herkes için geçerli değil. Ben gördüğüm, arkadaşlarımın anlattığı ve çevremde olan tiplerden bahsediyorum. Zaten onların ''hepiniz aynısınız'' etiketinden nefret ederken aynı etiketi size yapıştırsam burda bu yazıyı yazmamın hiçbir anlamı kalmaz.
Gelelim vol:1 intorudction part of understanding a woman bölümüne.Bakmayın understanding dediğime, kralı gelse çözemez bunları baba. Şimdi bana ''lan pezevenk sen kimsin ki Hugh Heffner mısın ki kadınlar üzerine konuşuyorsun aq'' diyen dalyaraklarda çıkacağı için baştan söyleyeyim. Amacım bunların içini dışını anlatmak değil zaten bu yazıda, sadece içimi döküyorum. He bir de ben 5 kere aldatılmış bir erkeğim. Kusurum yok sadece çok çabuk bağlanır severim o kadar, bu yüzden de bu aralar kimseyle aşk meşk olayına girmiyorum durumum bu. Şimdi de ''5 kere aldatılmışsın ne bok yemeye konuşuyon'' derseniz eğer, konuşuyorum lan işte yazmak etmek parayla mı.
Konuya bir türlü giremedik, bok gireriz bu gidişle çok uzadı. Neyse abi geçen gün Hilal Cebeci'li, Ahmet Çakar'lı twitterımızda gezinirken atılan yaklaşık 10 tweette her bayanın sürekli erkeklere hakaret ettiğini bi de üstüne ''Kıvaaaağğnnççç insansa diğerleri neeyyy'' diye haykırdıkları sütyenlerini fırlattıkları yazılar gördüm. Ya tamam her türlü hakereti kaldırır eder de insan be ananın nikahı nedir bu kadar üste çıkma, erkekleri ezme, kendini üst görme egolarını tatmin etme çabası? Be gözüne vura vura kalem soktuğum ergeni sen ne boksun önce onu açıkla lan bize? he? Hee ses veremezsin böyle işte. Tamam güzel kardeşlerim her erkek özünde biraz öküz olabilir ama bunu tek bir kişi yüzünden bütün erkeklere maledemezsiniz. Hadi malettin diyelim, biz bir bayana tek birşey söylediğimiz zaman ''üff salakk ne anlarsın sen'' triplerine giriyorsunuz. Nedir bu kadar sizi özel kılan? Nedir sizi böyle insanları ezip kendinizi üstün görmeye iten? Bunları sadece erkeklere laf söyleyen erken karılarsınız diye ve kendime yediremeyip acı çektiğimden de değil, ciddi ciddi merak ettiğimden soruyorum. Çünkü zaman geçtikçe korkutuyor artık insanı, bir durup düşün lan iki dakika demeye itiyor adamı yaptıklarımız ve yaşadıklarımız. Herkes birbirinden hıncını almaya, sinirini çıkarmaya ve sadece egolarını tatmin etmeye devam edip kendilerini iyi hissetmeye insnaların özgüvenlerini yıkmaya çalışıyorlar. Ben bu yüzden intihar eden, intikam alan, hapis yatan insanlar gördüm. Ki gören tek kişi ben değilim her gün gazetelerde görüyoruz bunları ''kocasının penisini kesti komşunun kızına yedirdi'' gibi haberler.
Neyse şimdi az çok bu yazı dizimde - gazeteci triplerimi sikeyim- ne anlatmak istediğimi az çok kavramışsınızdır umarım.İlk seri için şimdilik yeterli ve anlaşılır görüyorum. Uzun yazıyorum çünkü içimi dökmeye çok ihtiyacım var, o yüzden özet geçemem oku amk.
Bu aralar çok boş zamanım olduğumdan (2 gün), sık sık yazacağım buraya.
Buradan eski sevgililerime, en azından benim ağzıma sıçanlara kocaman bir siktir çekmek istiyorum!
Seviyorum hepinizi. Ya da tanıdıkça seveceğim bebeğim.
17 Eylül 2011 Cumartesi
16 Eylül 2011 Cuma
Metrobüs
Ertem Şener'in sözlerinin fenomen olduğu, Hilal Cebeci'nin twitter mevzularının artık olağan olduğu ve Erol Köse'nin burs verdiği şu günlerde herşey durgun görünüyor gözüme. Metrobüs te öyleydi ta ki bugün Edirnekapı'da metrobüs bekleyene kadar. Ulan o nasıl bir kalabalıktır? Nuri bakkal çocuklara balon diye bedava prezervatif dağıtıyor sanki. Kama düzeni halinde yürüyen, birbirlerini itip öne geçmeye çalışanlar. En dikkatimi çeken de metrobüs geldiği anda herkesin hareketlenmesi ve birbirlerini itip içerdekiler dışarı çıkamadan zombi misali ''öööhhğğğğeeeööö'' sesleriyle içeri dalmaları. Zaten günün yorgunluğu sıcağı üstümüzde, e bir de küçükken tuza yatırılması gereken ama malesef onun yerine lağama batırılan ve duştan bihaber insanlar da olunca aramızda iyice çekilmez hal oluyor. Yahu güzel kardeşim, insan içine çıkıyorsun biraz dikkat et lan.İşin en enteresan tarafı ise insan halk arasında gözüne sahip olamıyor. nereye baksan dikkat çekiyormuş gibi hissediyorsun en azından ben öyl ehissediyorum.Camdan dışarı bakıyorum (ki bakacak başka yer yok zaten) ama akşam olduğundan o camdaki yansımadan sana bakan gözler görüyorsun ya, işte o an bi inat sarıyor içini.Hadi bakalım göster bütün gücünü diyerekten gözler birleşir ilk önce kim pes edecek diye inat edilir.Şimdii gözlerini kaçırsan bir dert kaçırmayı dik dik bakmaya devam et sen ayrı bir dert.Ve genelde bu mevzu iki erkek arasında olur, bayanla erkek arasında zaten olmaz pek. İnat falan derken gözünü ayırdığında hem ''hassiktir yaa'' dersin hem de başka rakipler ararsın kendine. Matruşka bebekleri gibi iç içe sığmaya çalıştığımız metrobüste bu olayın yaşanması kaçınılmaz ama bu yine mesele değil asıl mevzu o kadar kalabalıkta sağındaki solundaki göt kadar alanda sevgilileriyle tek vücut olmuş çiftler. Tamam kardeşim anladık kızı korumak istiyorsun falan da nedir bu her erkeğe potansiyel sapık gözüyle bakıp kızı rehin alıyormuş gibi boynundan sarmanın anlamı? Madem koruyacaksın hatunu kendini tehlikeye at yiyorsa sen götünü dön kardeşim, ne triplere giriyorsun.Zaten orda bütün millet kendi canlarının derdinde senin sevgilinin kocagötünü düşünmüyorlar emin ol.Hadi diyelim bu tipler de yok, telefonda bağıra bağıra konuşanlar tayfası var. Ben bir tane abla gördüm telefonda bildiğin para karşılığı kadın ayarlıyordu yemin ederim. Yani hangi normal yaşlı bir teyze telefonda sessiz sessiz ''tamam bebeğim sen parayı hallet ben onu getiricem, kaç saat kalacağını önceden söylemen lazım ama bana ona göre başka kız getirticem yerine'' diye birşey duyduğunuzu ve içerdeki herkesin bir anda o ablaya döndüğünü düşünün. İşte risk budur heheh. Neyse çok cıvıdım, anlatmak istediğim herkesin acelesi, telaşı, biryere gitme isteği var.Ne kadar acelemiz telaşımız olursa olsun insanlara hayvanmış gibi davranmayalım abi zaten aynı yerde inecez stres yapmaya gerek yok.İnsanlar öyle bir hale geldi ki patlayacak yer arıyorlar birbirlerine, bu kadar mı tahammülümüz kalmadı? Biraz güleryüz iyidir iyi. Gülemiyorsan bile biraz saygı göster (yazar burada sosyal mesaj vermeyi tercih etmiştir fakat pek te becerememiştir)
İlk yazıma göre fena değilim lan. He bir de, sıkılmadan okuyan varsa helal olsun, bir dahaki yazımda görüşmek üzere (bunu hep demek istemişimdir).
İlk yazıma göre fena değilim lan. He bir de, sıkılmadan okuyan varsa helal olsun, bir dahaki yazımda görüşmek üzere (bunu hep demek istemişimdir).
Test deneme birikibiriki
Uzun süredir açmayı planlıyordum anca kısmet oldu. Ara sıra canım sıkıldıkça kendimi boğulmuş hissettiğimde karalıyacağım buraya. uzun lafın kısası sıçtınız, çünkü benim çok fazla sıkılır.He bir de, bu blogu açmamın sebebi karıya kıza ''bakk ben yazarımm yeaa'' ayağı yapmak değildir tamamen can sıkıntısı, yazmak sinir olduğum konuları dile getirmek ve de arada aynştaynlık yapmak :) Herneyse hayırlı olsun bakalım, kısa süre içinde birşeyler yazarım, belki yazmam belli olmaz. Hadi dağılalım.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)